NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-KASAME

<< 1921 >>

ذكر حديث عمرو بن حزم في العقول واختلاف الناقلين له

41- Diyet Konusundaki Amr b. Hazm'ın Rivayeti

 

أخبرنا عمرو بن منصور قال حدثنا الحكم بن موسى قال حدثنا يحيى بن حمزة عن سليمان بن داود قال حدثني الزهري عن أبي بكر بن محمد بن عمرو بن حزم عن أبيه عن جده أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كتب إلى أهل اليمن بكتاب فيه الفرائض والسنن والديات وبعث به مع عمرو بن حزم فقرئت على أهل اليمن وهذه نسختها من محمد النبي صلى الله عليه وسلم إلى شرحبيل بن عبد كلال والحارث بن عبد كلال ونعيم بن عبد كلال قيل ذي رعين ومعافر وهمدان أما بعد وكان في كتابه أن من اعتبط مؤمنا قتلا عن بينة فإنه قود إلا أن يرضى أولياء المقتول وأن في النفس الدية مائة من الإبل وفي الأنف إذا أوعب جدعه الدية وفي اللسان الدية وفي الشفتين الدية وفي البيضتين الدية وفي الذكر الدية وفي الصلب الدية وفي العينين الدية وفي الرجل الواحدة نصف الدية وفي المأمومة ثلث الدية وفي الجائفة ثلث الدية وفي المنقلة خمس عشرة من الإبل وفي كل أصبع من أصابع اليد والرجل عشر من الإبل وفي السن خمس من الإبل وفي الموضحة خمس من الإبل وأن الرجل يقتل بالمرأة وعلى أهل الذمة ألف دينار قال أبو عبد الرحمن خالفة محمد بن بكار بن بلال

 

[-: 7029 :-] Amr b. Hazm'ın bildirdiğine göre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Yemen ahalisine, farz, sünnet ve diyet hakkında bir mektup yazıp onu Amr b. Hazm ile göndermişti. Mektubu da Yemenlilere kendisi okumuştu. Mektupta şöyle yazıyordu:

 

"Allah'ın peygamberi Muhammed'den, Zu Ruayn, Muafir ve Hemdan liderleri Şurahbil b. Abd Kulal, Haris b. Abd Kulal ve Nuaym b. Abd Kulal'e ... Derim ki: Kim mümin birini kasden öldürürse bu da delillerle ispat edilirse ona kısas uygulanır. Ancak maktulün ailesi diyete razı olurlarsa diyet ödenir. Öldürmenin diyeti de yüz devedir. Eğer burun tamamen kesilirse tam diyet ödenir. Dil kesilirse tam diyet ödenir. İki dudak kesilirse yine tam diyet ödenir. Kişinin yumurtalıklarının tahrip edilmesine tam diyet ödenir. Kişinin tenasül organı kesilirse tam diyet ödenir. Omurga kemiği kırılırsa tam diyet ödenir. İki göz kör edilirse tam diyet ödenir. Bir ayağa yarım diyet ödenir. Beyni zarar görecek şekilde başı yaralanan kişiye diyetin üçte biri ödenir. Derin yaralar için üçte bir diyet ödenir. Munakkila (küçük kemikleri yerinden oynatan yaralamalar) da diyet onbeş devedir. El veya ayak parmaklarının her biri için on deve diyet ödenir. Her diş için beş deve ödenir. Mudiha (kemiğe ulaşan yara) için diyet beş deve ödenir. Kadını öldürene kısas uygulanır. Ancak maktülün ailesi isterse diyet olarak kendilerine bin dinar (bin altın) ödenir.

 

7030, 7031, 7032 ve 7033. hadislerde tekrar gelecektir. - Mücteba: 8/57; Tuhfe: 10726

 

Diğer tahric: Hadisi Malik, Muvafta (s. 530), Darimi (1628, 1629, 1630, 1632, 2271, 2357, 2359, 2369, 2370, 2371, 2 380), İbn Huzeyme (2269) ve İbn Hibban (6559) rivayet etmişlerdir. Tam metin tahrici için İbn Hibban'a bakınız.

 

 

أخبرنا الهيثم بن مروان بن الهيثم بن عمران الدمشقي العنسي قال حدثنا محمد بن بكار بن بلال الدمشقي قال حدثنا يحيى بن حمزة قال حدثنا سليمان بن أرقم قال حدثني الزهري عن أبي بكر بن محمد بن عمرو بن حزم عن أبيه عن جده أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كتب إلى أهل اليمن بكتاب فيه الفرائض والسنن والديات وبعث به مع عمرو بن حزم ويقرأ على أهل اليمن هذه نسخته فذكر مثله إلا أنه قال وفي العين الواحدة نصف الدية وفي اليد الواحدة نصف الدية وفي الرجل الواحدة نصف الدية قال أبو عبد الرحمن وهذا أشبه بالصواب والله أعلم وسليمان بن أرقم متروك الحديث وقد روي هذا الحديث عن الزهري عن يونس بن يزيد مرسلا

 

[-: 7030 :-] Muhammed b. Amr b. Hazm'ın, babasından, onunda dedesinden bildirdiğine göre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Yemen ahalisine farz, sünnet ve diyet hakkında bir mektup yazıp Amr b. Hazm ile kendilerine gönderdi. Yazıyı da Amr b. Hazm okudu" dedi ve devamla aynı hadisi zikretti. Ancak: "Bir göz çzkarılırsa yarım diyet, bir el kesilirse yarım diyet ve bir ayak kesilirse yarım diyet ödenir" dedi.

 

Nesai der ki: "Bu hadis doğruya daha yakınclır. Allah daha iyi bilir. Süleyman b. Erkam'ın hadisi metruktur. Bu hadis, Yunus b. Yezid kanalıyla Zühri'den mürsel olarak rivayet edilmiştir" buyurdu.

 

Mücteba: 8/58; Tuhfe: 10726

 

 

أحمد بن عمرو بن السرح قال حدثنا بن وهب قال أخبرني يونس بن يزيد عن بن شهاب قال قرأت كتاب رسول الله صلى الله عليه وسلم الذي كتب لعمرو بن حزم حين بعثه على نجران وكان الكتاب عند أبي بكر بن حزم فكتب رسول الله صلى الله عليه وسلم هذا بيان من الله ورسوله يا أيها الذين آمنوا أوفوا بالعقود فكتب الآيات منها حتى بلغ إن الله سريع الحساب ثم كتب هذا كتاب الجراح في النفس مائة من الإبل نحوه

 

[-: 7031 :-] İbn Şihab der ki: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in, Amr b. Hazm'ı Necran'a gönderdiği zaman yazmış olduğu mektubu okudum. Mektup Ebu Bekr b. Hazm'ın yanındaydı ve şöyle yazıyordu: "Bu, Allah ve Resulünden bir bildiridir." "Ey iman edenler! Akitleri(n gereğini) yerine getiriniz ... " (Maide 1) ayetinden başlayıp, " ... Allah'ın hesabı pek çabuktur" (Maide 4) ayetine kadar yazıp şöyle devam etmişti: "Bu, yaralamalar hakkında bir mektuptur." Sonra da: "Bir kişinin diyeti, yüz devedir" yazıyordu.

 

Mücteba: 8/59; Tuhfe: 10726

 

 

أخبرنا أحمد بن عبد الواحد بن عبود الدمشقي قال حدثنا مروان بن محمد قال حدثنا سعيد وهو بن عبد العزيز عن الزهري قال حدثني أبو بكر بن حزم بكتاب في رقعة من آدم عن رسول الله صلى الله عليه وسلم هذا بيان من الله ورسوله يا أيها الذين أمنوا أوفوا بالعقود وتلا منها آيات ثم قال في النفس مائة من الإبل وفي العين خمسون وفي اليد خمسون وفي الرجل خمسون وفي المأمومة ثلث الدية وفي الجائفة ثلث الدية وفي المنقلة خمس عشرة فريضة وفي الأصابع عشر عشر وفي الأسنان خمس خمس وفي الموضحة خمس

 

[-: 7032 :-] Zührl anlatıyor: Eba Bekr b. Hazm yanıma Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in bir deri parçasına yazmış olduğu mektupla geldi. Mektupta şöyle yazıyordu: "Bu, Allah ve Resulü'nden bir bildiridir." "Ey iman edenler! Akitleri(n gereğini) yerine getiriniz ... " (Maide Sur. l) ayeti ile başlayıp bu konuda birkaç ayet yazdıktan sonra şöyle devam etmişti: "Bir kişinin diyeti yüz devedir. Bir gözün, bir elin ve bir ayağın diyetleri ise ellişer devedir. Beyni zarar görecek şekilde başı yaralanan kişiye diyetin üçte biri ödenir. Derin yaralar için üçte bir diyet ödenir. Munakkila (küçük kemikleri yerinden oynatan yaralamalar) da diyet onbeş devedir. El veya ayak parmaklarının her biri için on deve diyet ödenir. Her diş için beş deve ödenir. Mudfha (kemiğe ulaşan yara) için diyet olarak beş deve ödenir. "1

 

Mücteba: 8/59; Tuhfe: 10726

 

Diğer tahric: Hadisi Malik, Muvafta (s. 530), Darimi (1628, 1629, 1630, 1632, 2271, 2357, 2359, 2369, 2370, 2371, 2 380), İbn Huzeyme (2269) ve İbn Hibban (6559) rivayet etmişlerdir. Tam metin tahrici için İbn Hibban'a bakınız.

 

 

قال الحارث بن مسكين قراءة عليه وأنا أسمع عن بن القاسم قال حدثني مالك عن عبد الله بن أبي بكر بن محمد بن عمرو بن حزم عن أبيه قال الكتاب الذي كتب رسول الله صلى الله عليه وسلم لعمرو بن حزم في العقول إن في النفس مائة من الإبل وفي الأنف إذا أوعي جدعا مائة من الإبل وفي المأمومة ثلث النفس وفي الجائفة مثلها وفي العين خمسون وفي اليد خمسون وفي الرجل خمسون وفي كل إصبع مما هنالك عشر من الإبل وفي السن خمس وفي الموضحة خمس

 

[-: 7033 :-] Abdullah b. Ebi Bekr b. Muhammed b. Amr b. Hazm, babasından bildiriyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in Amr b. Hazm'e diyet hakkında yazmış olduğu mektup şöyleydi:

 

"Bir kişinin diyeti yüz devedir. Bir kişinin bumunu tamamen kesmenin diyeti de yüz devedir. Beyni zarar görecek şekilde başı yaralanan kişiye diyetin üçtebiri ödenir. Derin yaralar için de diyet aynı şekilde ödenir. Bir gözün, bir elin ve bir ayağın diyeti ise ellişer devedir. Her bir parmak için diyet on devedir. Her bir diş içinse diyet beş devedir. Mudfha (kemiğe ulaşan yara) için diyet beş devedir. "

 

Mücteba: 8/60; Tuhfe: 10726

 

Diğer tahric: Hadisi Malik, Muvafta (s. 530), Darimi (1628, 1629, 1630, 1632, 2271, 2357, 2359, 2369, 2370, 2371, 2 380), İbn Huzeyme (2269) ve İbn Hibban (6559) rivayet etmişlerdir. Tam metin tahrici için İbn Hibban'a bakınız.

 

 

أخبرنا عمرو بن منصور قال حدثنا مسلم بن إبراهيم قال حدثنا أبان قال حدثنا يحيى عن إسحاق بن عبد الله بن أبي طلحة عن أنس بن مالك أن أعرابيا أتى باب النبي صلى الله عليه وسلم فألقم عينه خصاصة الباب فضربه النبي صلى الله عليه وسلم فتوخاه بحديدة أو عود ليفقأ عينه فلما أن بصر انقمع فقال له النبي صلى الله عليه وسلم أما إنك لو ثبت لفقأت عينك

 

[-: 7034 :-] Enes b. Malik'in bildirdiğine göre, bedevi biri Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in kapısına gelip kapının yarığından içeriyi gözetlemeye başladı. Bunu hisseden Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) adamın gözünü çıkarmak için bir demir çubuk veya değnek aramaya başladı. Adam da bunu sezince kapıdan geri çekildi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ona:

 

"Eğer bakmaya devam etseydin gözünü çıkaracaktım" dedi.

 

Mücteba: 8/60; Tuhfe: 222

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari, (6242, 6889, 6900), e/-Edebu'l-Müfred (1096, 1072, 1091), Müslim (2157), Ebu Davud (5171), Tirmizi (2708), Ahmed, Müsned (12055) ve Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar 937) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا قتيبة قال حدثنا الليث عن بن شهاب أن سهل بن سعد الساعدي أخبره أن رجلا اطلع من جحر في باب رسول الله صلى الله عليه وسلم ومع رسول الله صلى الله عليه وسلم مدرى يحك بها رأسه فلما رآه رسول الله صلى الله عليه وسلم قال لو علمت أنك تنظرني لطعنت به في عينك إنما جعل الإذن من أجل البصر

 

[-: 7035 :-] Şihab, Sehl b. Sa'd anlatıyor: Adamın biri Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in kapısındaki delikten içeriye bakıyordu. Nebi'in (sollcıllohu oleljhi vesellem) elinde de başını kaşıdığı "Midra" vardı. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onu görünce:

 

"Eğer beni gözetlediğini bilseydim bununla (çubukla) gözünü çıkarırdım. İnsanın içeri gireceği zaman izin isteyiş sebebi, içeride görmemesi gereken şeylerigörmemesi içindir" buyurdu.

 

Mücteba: 8/60; Tuhfe: 806

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (5924, 6241, 6901), e/-Edebu'l-Müfred (1070), Müslim (2156), Tirmizi (2709), Ahmed, Müsned (22802), Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (933) ve İbn Hibban (5809, 6001) rivayet etmişlerdir.

 

Midra: Demirden veya tahtadan başı kaşımak için yapılmış tarağın bir dişine benzeyen bir şeydir.

 

 

أخبرنا محمد بن المثنى قال حدثنا معاذ بن هشام قال حدثني أبي عن قتادة عن النضر بن أنس عن بشير بن نهيك عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال من اطلع في بيت قوم بغير إذنهم ففقؤوا عينه فلا دية له ولا قصاص

 

[-: 7036 :-] Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Eğer bir kişi birinin evini ev sahibi fark etmeden gözetlerse ev sahibi de onun gözünü çıkarırsa ona diyet veya kısas yoktur" buyurdu.

 

Mücteba: 8/61; Tuhfe: 12219

 

 

أخبرنا محمد بن منصور قال حدثنا سفيان عن أبي الزناد عن الأعرج عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال لو أن امرأ اطلع عليك بغير إذن فخذفته ففقأت عينه ما كان عليك حرج وقال مرة أخرى جناح

 

[-: 7037 :-] Ebu Hureyre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Eğer biri, iznin olmaksızın seni gözlerse ve sen bir taş atıp onun gözünü çıkarsan, bundan dolayı bir sorumluluğun olmaz" buyurduğunu bildirir. Ebu Hureyre bir defasında rivayet ederken: "Günahın olmaz" ifadesini kullandı.

 

Mücteba: 8/61; Tuhfe: 13686

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (6888), el-Edebu'l-Müfred (1068), Müslim (2158), Ebu Davud (5172), Ahmed, Müsned (7313), Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (932, 936) ve İbn Hibban (6002, 6003, 6004) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا محمد بن مصعب الصوري قال حدثنا محمد بن المبارك قال حدثنا عبد العزيز بن محمد عن صفوان بن سليم عن عطاء بن يسار عن أبي سعيد الخدري أنه كان يصلي وأراد بن لمروان أن يمر بين يديه فدرأه فلم يرجع فضربه فخرج الغلام يبكي حتى أتى مروان فأخبره فقال مروان لأبي سعيد لم ضربت بن أخيك قال ما ضربته إنما ضربت الشيطان سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول إذا كان أحدكم في صلاة فأراد إنسان يمر بين يديه فيدرؤه ما استطاع فإن أبى فليقاتله فإنه شيطان

 

[-: 7038 :-] Ata b. Yesar'ın bildirdiğine göre Ebu Said el-Hudri namaz kılarken Mervan'ın oğlu önünden geçmek isteyince onu şiddetli bir şekilde itti, ama çocuk geri dönmedi. Bunun üzerine çocuğa bir tokat attı ve çocuk ağlıyarak Mervan'ın yanına gitti ve durumu haber verdi. Mervan, Ebu Said'e:

 

"Niye kardeşin oğluna vurdun?" deyince: "Ben oğluna vurmadım, şeytana vurdum. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): «Eğer biriniz namaz kılarken önünden biri geçmek isterse elinden geldiğince onu geri itsin. Eğer illa da geçmek isterse ona vurun. Çünkü o şeytandır» buyurdu" dedi.

 

Mücteba: 8/61; Tuhfe: 4183

Bir benzeri 744. hadiste geçti.